Dünyayı paylaştığımız tüm canlıların sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşamalarının sağlanması, en az insanların bu hakları kazanması kadar önemlidir.
Evet, insanı merkeze koyan bir yönetim anlayışını kabul etmek birçoğunuz için gerekliliktir. Ancak şu iyi anlaşılmalıdır ki doğayı bir bütün içinde ele almadığımız müddetçe, insan türü de sağlıklı ve güvende olamaz.
Ülkemizde çıkarılan birçok yasa insana hizmet etmek ama özellikle de güç ve para sahibi insana hizmet etmek için çıkarılmaktadır. Bu yasalar düzenlenirken tüm insanların düşünülmediği sadece belirli azınlıkların güvenliği ve refahının düşünüldüğü hepimizin malumudur.
Hal böyle olunca, doğanın ve sokak hayvanlarının düşünülmesi neredeyse imkansız hal almaktadır.
Gelir dağılımın bu kadar bozulduğu, işsizliğin her geçen gün arttığı, suçun legal hale geldiği ülkemizde şiddet ve suç eğilimi gösteren insanlar da artmaktadır. Bu insanlar toplum için olduğu kadar tüm doğa ve insanlık için de ciddi tehdit oluşturmaktadır.
İşte bu insanlar, her türlü politik, etnik ve dini düşünceyi kullanarak şiddet ve suç işleme eğilimine zemin hazırlamaktadır.
Ancak buradan yola çıkarak masum insanların makul istekleri için çıktıkları sokaklarda gözaltına alınması, dövülmesi ve öldürülmesi da hiç uygun ve insani değildir.
Şiddet eğilimi insanların, masum insanlardan ayrıştırılarak ve önceden tespit edilerek, mümkünse tedavi ve ıslah edilmesi, değilse cezalandırılması olmazsa olmaz bir şarttır.
İşte bu noktada sokak hayvanlarının haklarıyla insanların güvenliklerinin sağlanması çakışmaktadır.
Çocukluğunda hayvana şiddet uygulayan,tecavüz eden birisi İsaların da hiç düşünmeden öldürebilir ve tecavüz edebilir.
Suçlu profillerine bakıldığında, geçmişinde hayvan şiddeti olanların daha fazla sayıda seri katil, Vandal ve tecavüzcü olduğu görülecektir.
İşte bu nedenle hayvana şiddet uygulayan ve tecavüz eden çocuktan erişkine kadar herkesin ciddi şekilde cezalandırılması, ıslahı için eğitimden geçmesi ve yıllar içinde takip edilmesi toplum için hayati önem taşımaktadır.
İç güvenlik yasasını ve ceza yasalarını sadece bir matematik hesap gibi görmek ciddi bir hatadır. Kanun ve yönetmeliklerin bir ruhu da olmalıdır. Bu ruh sadece cezalandırmayı değil, olaylar olmadan durdurabilme, olan olayı büyütmeden yatıştırabilme becerisini, suç işleme eğilimi taşıyanların erken tepsini ve ıslahını içermelidir.
İşte bu nedenle, hayvana şiddet uyguladığı tespit edilenlerin ceza ve ıslahı, bu kişilerin devlet memuru, özellikte polis, asker, savcı ve hakim olmasının engellenmesi çok önemlidir.
Hayvan gibi masum ve dilsiz bir cana eziyet eden birinin, toplumsal olaylarda polis olması, asker olması, savcı ve hakim olması trajikomiktir ve bu insanlar orada şiddeti artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Dr. Semih DİKKATLİ | Psikiyatri & Psikoterapi Uzmanı
Bir yanıt yazın